top of page

Duygusal İlişkilerde Narsisizm



Narsisizm’e Genel Bakış

Narsisizm kavramı, adını Antik Yunan Mitolojisi’nde geçen ve sudaki yansımasını görerek kendisine aşık olan Narkissos karakterinden almıştır. Narsisizm, literatürde ilk kez Ellis tarafından bireyin kendisine duyduğu hayranlık, sevgi ve kendini üstün görme kavramlarını ifade etmek amacıyla kullanılmıştır (1). Narsisizm kavramı literatürde incelendiğinde, çoğunlukla klinik görünümü üzerine yapılan çalışmalar dikkat çekse de, bireylerin ikili ve toplumsal ilişkilerine olan etkilerine dair çalışmalar da yapılmıştır (2). Freud, narsisizm ile cinsellik arasında bir bağlantı olduğunu ve kişinin beğenisinin kendisi üzerinde olduğunu ileri sürmüştür (3). Theodore Millon, narsisizmin çocuklarına sınır koymayan, aşırı beğenen ve diğer çocuklardan üstün gören ebeveynler tarafından kaynaklandığını savunmuştur (4). Kerngberg ise, narsisizmin ilgili ve sıcak ilişkinin olmadığı ve çocuğun ihtiyaçlarının karşılanmadığı ebeveynlikten kaynaklandığını savunarak, narsisizmi ‘Normal Narsisizm’ ve ‘Patolojik Narsisizm’ olarak ikiye ayırmıştır. Ayrıca, duygusal ve fiziksel ihtiyaçları yeterli karşılanmayan çocukların geliştirdikleri korkulu bağlanma stilinin, ikili ilişkilerde sorun yaşama, yakınlaşamama ve bağlanmakta zorlanma ile ilişkili olduğunu da belirtmiştir (5).


Normal Narsisizm ve Patolojik Narsisizm

Kişilerin başarısızlık, onay alamama ya da narsisistik yaralanmalar karşısında hedeflerine odaklanıp öz değer ve benlik saygısını koruyabilme kapasitesi ‘Normal Narsisizm’ olarak açıklanmaktadır. Patolojik Narsisizm ise, kırılgan ve büyüklenmeci narsisizm olarak ikiye ayrılmaktadır. Kırılgan narsisistler, çekingen ve özgüvensiz göründükleri için ‘narsisist’ olarak fark edilmezler. Kırılgan narsisistler ise, çevrelerinin eleştirilerine aşırı duyarlı, acı çektiği ve önemsenmediği düşünceleri ile meşgul, kendilerinden ve çevrelerinden çoğunlukla abartılı beklentiler içerisinde olup, sosyal etkinliklerden uzak ve içine kapanık olarak kendilerini göstermektedirler. Büyüklenmeci narsisizm ise, kendini aşırı beğenme/önemseme, çevreye karşı kendini kanıtlama ihtiyacı duyma, diğerlerinin ihtiyaçlarını yok sayma, dikkat çekme çabası içinde olma, kıskançlık ve kibirlilik özellikleriyle karakterizedir. Kişilerarası ilişkilerde aşırı talepkar, sömürücü ve düşük kaygı düzeyine sahip olduklarını göstererek kendilerini çok cesur ve dikkat çekici gösterirler. Başarısızlık veya onay görmeme gibi durumlarda, abartılı olumsuz tepkiler gösterebilmektedirler. Büyüklenmeci narsist bireylerin genellikle aşırı benmerkezci görünümlerinin arkasında; mutsuz, savunmasız, onay görmeye ve kendi kimliklerini açığa çıkarmaya uğraşan çocuk taraflarının olduğu vurgulanmaktadır. Bu iki boyutta bulunan kişilerin ortak noktaları, çevrelerine karşı manipülatif ve düşmanca davranma yatkınlığında olmalarıdır (6). Patolojik narsisizm, mental rahatsızlıkların tanısal kriterlerinin yer aldığı DSM-5’de Özsever (Narsisistik) Kişilik Bozukluğu olarak adlandırılmakta ve şu ölçütlerle tanımlanmaktadır:


Aşağıdakilerden en az beşi (ya da daha çoğu) ile belirli, erken erişkinlikte başlayan ve değişik bağlamlarda ortaya çıkan, büyüklenme (düşlemlerde ya da davranışlarda), beğenilme gereksinimi ve eşduyum yapamama ile giden yaygın bir örüntü:

1. Büyüklenir (örn. Başarıları ve yeteneklerini abartır; gösterdiği başarılarla oransız bir biçimde, üstün biri olarak görülme beklentisi içindedir).

2. Sınırsız başarı, güç, zekâ, güzellik ya da yüce bir sevgi düşlemleriyle uğraşır durur.

3. “Özel ve eşi, benzeri bulunmaz biri olduğuna ve ancak özel ya da üstün diğer kişilerce (ya da kurumlarca) anlaşılabileceğine ve ancak onlarla ilişki kurması gerektiğine inanır.

4. Çok beğenilmek ister.

5. Hak ettiği duygusu içindedir (özellikle kayırılacak bir tedavi göreceğine ya da her ne istiyorsa yapılacağına ilişkin anlamsız beklentiler içinde olma).

6. Kendi çıkarları için başkalarını kullanır (kendi amaçlarına ulaşmak için başkalarından yararlanır).

7. Eşduyum yapamaz: Başkalarının duygularını ve gereksinimlerini anlamak istemez.

8. Sıklıkla başkalarını kıskanır ya da başkalarının kendisini kıskandığına inanır.

9. Başkalarına saygısız davranır, kendini beğenmiş davranışlar ya da tutumlar sergiler (7).


Duygusal İlişkilerde Narsisistik İstismar

Narsisistik istismar, duygusal istismar tanımından yola çıkılarak yetişkin kişilerin çevreleriyle ve ikili ilişkilerinde işlevsiz davranışları ifade etmek için kullanılmaktadır. Narsisistik özelliklere sahip olan kişilerin aile, arkadaşlık, iş ve partner ilişkilerinde manipülatif yollarla düşmanca davranması/zarar vermesi bir istismar şekli olarak adlandırılmaktadır. Ruh sağlığının iyilik hali için duygusal ilişkilerde narsisistik istismar modelini tanımak önemli bir husustur.


Narsisistik İstismar Modeli

Narsisistik kişi çoğunlukla kendisine fayda sağlayacak ya da hayran olacak partner seçer. Bu sayede özgüveni desteklenir ve karşısındaki insanı daha kolay manipüle eder. Seçilen partner, narsisistik kişinin idealleştirdiği sahte benlik imajını tanımış olur ve duygusal ilişkisine kuvvetle bağlanır.

Narsisistik istismar iki evrede gözlemlenmektedir:

İdealleştirme Evresi: Narsisistin kendi özgüvenini destekleyecek ve kendisine hayranlık duyabilecek partnerini seçmesiyle başlayan evredir. Sempatik ve dışa dönük bireyler, narsisistler için daha dikkat çekicidir. Narsisistler, başlarda yoğun ilgi ve şefkat gösterme, partnerin özelliklerini yüceltme ile bu evrede partnerlerinde pozitif etki bırakır. Partner, narsisistik bireyin sahte ideal imajına kapılarak derin ve güçlü bir ilişki deneyimlediğini düşünür.

Değersizleştirme Evresi: Yaşanılan ilişkide bağlılığın oluştuğunu fark eden narsisist bu bağlılığı manipüle etmeye başlar. Narsisist, sahte ideal benliğinden uzaklaşıp gerçek benliğini ortaya çıkarmaya başlar. Bu evre, narsisistin partnerini değersizleştirdiği, eleştirdiği, görmezden geldiği, aşağıladığı ve manipülatif yollar ile kendisinin haksız olduğunu düşündürttüğü evredir. Partner, toplum içerisinde de eleştirel ve suçlayıcı yorumlara maruz kalabilir ve terk edilmekle tehdit edilebilir. Bu evrede, narsisist tarafından partneri terk etmek ya da üçüncü bir kişi ile partneri ihanete uğratma davranışları gözlemlenebilir (6).


Narsisist Kişilerin Duygusal İlişkilerde Sergilediği Tipik Davranışlar Nelerdir?

Öfke: Çoğunlukla hiçbir rasyonel sebebe dayanmayan öfkeli davranışlar, partneri kurban rolüne sokarak ürkütür ve sessizleştirir.

Gaslighting: Narsisistin manipülasyon yolu ile partnerinin kendisini haksız, yetersiz ve suçlu görmesini sağladığı bir duygusal istismar örneğidir. Partner duyduğu manipülatif cümleler ile kendi hafızasından, geçmişinden ve hatta akıl sağlığından bile şüphe duyabilir.

Gölge Bakış: Narsisistler partnerlerine, sürekli kendilerini izlediklerine ve kontrol ettiklerine dair imalarda bulunur ve sessiz bakışlarıyla bunu hissettirir.

Sessiz Muamele: Narsisistlerin partnerlerinin davranışlarını değiştirmesi amacıyla, görmezden gelerek cezalandırdıkları, suçlu hissettirdikleri ve özür dilemelerini sağladıkları davranışlardır.

Yansıtma: Narsisistlerin partnerlerini, aslında kendi yaptığı davranışları (yalan söylemek, şüpheye düşürmek, suçlamak gibi) yaptığına ikna etmesidir.

Kurban Kartı: Narsisistler için yolunda gitmeyen durumlar olduğunda kendilerini kurban rolünde göstererek sessizleştikleri ve partnerinin davranışlarına tekrar etki edebilmeleri için gösterdikleri sempatik davranışlardır (8).


Narsisistik İstismara Uğrayan Kişiler

Narsisistik istismara uğrayan kişiler ise, travmatik deneyimler yaşayabilir ve travma sonrası stres bozukluğu belirtilerinden bazılarını gösterebilirler (9).

  • Tekrarlayan olumsuz düşünceler

  • Dikkat ve odaklanma problemleri

  • Uykusuzluk

  • İştah kaybı/ artışı

  • Tedirginlik

  • Değersizlik ve yetersizlik inancı

  • Suçluluk hissi

  • Hızlı öfkelenme

  • Sosyal etkinliklerin azalması

Narsisizmi fark etmek kimi zaman zor olabilir. Kişi, sürekli tehlikedeymiş gibi hissedip tepkisel davranabilir. Bu duruma maruz kalan ya da tanık olan kişilerde belirli bir süre sonra yukarıda bahsedilen belirtiler açığa çıkabilir. Siz de bu durumu yaşadığınızı düşünüyorsanız bir uzmandan destek almayı düşünebilirsiniz.




Kaynakça

  1. Rosenthal, S. A. ve Pittinsky, T. L. (2006). Narcissistic leadership. The Leadership Quarterly, 17, 617-633.

  2. Erdoğan, B. ve Sahin, M. (2020). Yetişkin Bireylerde Narsisizm, Yakın İlişkiler ve Cinsellik. Opus Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi, 16(27), 266-287.

  3. Freud, S. (1957). On narcissism: An introduction. J. Strachey (Ed.). The standard edition of the complete psychological works of Sigmund Freud içinde (Vol. 14, s. 73– 102). London: Hogarth Press.

  4. Millon, T. (1981). Disorders of personality: DSM-Ill: Axis 11. New York: Wiley.

  5. Kernberg, O. (2012). Sınır durumlar ve patolojik narsisizm (M., Atakay, Çev.). İstanbul: Metis Yayınları (1975).

  6. Akiş, A. D. ve Öztürk, E. (2021). Patolojik Narsisizm: Duygusal İstismar ve "Gaslighting" Perspektifinden Kapsamlı Bir Değerlendirme. Artuklu İnsan ve Toplum Bilim Dergisi, 6 (2), 1-31.

  7. Amerikan Psikiyatri Birliği (2014). Ruhsal bozuklukların tanısal ve sayımsal el kitabı (DSM-5), Tanı ölçütleri el kitabı. (E., Köroğlu, Çev.) Ankara: Hekimler Yayın Birliği. (Özgün çalışma 2013).

  8. Eight Mental Abuse Tactics Narcissists Use on Spouses. (t.y.) PsychCentral. https://psychcentral.com/pro/exhausted-woman/2015/04/eight-mental-abuse-tactics-narcissists-use-on-spouses#1 adresinden erişildi. Erişim tarihi: 28 Aralık 2022.

  9. Erdoğan, B., ve Öztürk, E. (2018). Ruhsal Travmanın Aktarımında Narsisizm. Bartın Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 3(3), 11-20.

Comments


bottom of page