top of page

Neden Erteleriz?



Erteleme Davranışı Nedir?

Erteleme kavramı, Latince “procrastinore” kelimesinden gelmektedir ve ilk olarak 1548 yılında İngilizce’de “procrastination” olarak kullanılmıştır.


Erteleme her kişinin günlük hayatta bazen sergilediği bir davranıştır. Knaus (1998) ertelemeyi, zamanında yapılması gereken ve önceliği olan bir işi gereksiz yere geciktirme ya da son ana bırakma olarak tanımlarken (1), Lay (1986) ertelemeyi, olumsuz sonuçların farkında olunmasına rağmen göreve başlamanın veya görevin tamamlanmasının planlanan tarihten sonraya geciktirilmesi olarak tanımlamıştır (2).


Ertelemenin Farklı Türleri Var Mıdır?

Erteleme türleri birçok kuramcı tarafından farklı şekillerde sınıflandırılmıştır. Örneğin, Milgram, Batori ve Mowrer (1994) ertelemeyi beş kategoride sınıflandırmıştır. Bunlar; günlük işleri erteleme (düzenleme ve zamanı yönetme yetersizliğinden dolayı gündelik sorumlulukları yerine getirmede yaşanılan güçlükler), karar almayı erteleme (zamanında karar alma güçlükleri), nevrotik erteleme (önemli yaşam kararlarını verme konusunda erteleme eğilimi), kompulsif erteleme (davranışsal karar almayı erteleme, işlevsiz erteleme) ve akademik ertelemedir (3).


Bununla birlikte, alanyazında genel olarak ertelemenin iki kategori altında sınıflandırıldığı görülmektedir. Bunlardan ilki kişilik özelliği olarak erteleme (kaçınmacı erteleme, kararları ve günlük işleri erteleme) iken, diğeri durumsal (akademik erteleme) ertelemedir.


Kişilik özelliği olarak erteleme “bireyin bir işi ağırdan alarak ertelemeye yatkın olması” olarak tanımlanmaktadır (4). Genel ya da kronik erteleme olarak da adlandırılan bu erteleme, kişinin bir işi başlatmasına veya tamamlamasına engel olacak bir şekilde ertelemeyi alışkanlık haline getirmiş olmasıdır. Bu durum kronik bir hal almıştır (5). Durumsal erteleme ise, kişinin yaşamının tek bir alanında erteleme yatkınlığının olmasıdır. Durumsal ertelemede yaygın olarak çalışılan alt alanı ise akademik ertelemedir (5, 7).


Neden Erteleriz?

Günümüzde, erteleme davranışının nedenlerini araştıran çalışmalara ilgi artmakta ve bu davranış biçiminin ele alınışı, çok eski ve kapsamlı kuramlara dayandırılmaktadır. Erteleme davranışının nedenlerini ve sonuçlarını açıklayan kuramlar genellikle ertelemenin karmaşık ve birden fazla faktöre bağlı olduğunu bildirmişlerdir.

İnsan davranışını kapsamlı bir şekilde açıklayan Freud’a göre erteleme bir rastlantı değildir. Freud, görevlerden kaçınmayı egoyu tehdit eden durumlarda başvurulan bir savunma mekanizması olarak ele almıştır. Freud, savunma terimini benliğin hoş olmayan ya da katlanılamayan durumlardan kaçınmak için başvurduğu eylemler olarak tanımlar. Görevin tamamlanmasının getireceği haz ya da hoşnutsuzluk ikilemi bilinçdışı bir çatışma yaratır. Çatışmanın yarattığı anksiyetenin katlanılamaz olması görevden kaçınılmasına yol açar. Freud’a göre, nevrotik davranış özellikleri gösteren bir kişi, günlük yaşamın sorunlarıyla uğraşmaktan çok onlardan kaçınma davranışı sergilemektedir (8).


Görevlerden kaçınma kavramı Freud’un takipçileri tarafından da tartışılmıştır. Erteleme ile ilgili ilk araştırma psikanalitik teorisyenler tarafından yapılmıştır. Blatt ve Quinlan (1967) yüksek düzeyde erteleyen öğrenciler ile düşük düzeyde erteleyen öğrencilerin farklı zaman algılarına sahip olduğunu bulmuş ve yüksek düzeyde erteleyenlerin gelecekteki olayları tahmin etme becerisinin daha düşük olduğu sonucuna ulaşmıştır (9). Blatt ve Quinlan (1967) erteleyen öğrencilerin projektif bir teste daha fazla şimdi odaklı hikâye getirdiğini bulmuş; bunu, ertelemenin ölüm kaygısıyla ilgili olduğu şeklinde yorumlamıştır (9). Erteleyen kişiler zamanın kısıtlı olduğu gerçeğini bastırarak ölüm kaygısıyla bilinçdışı bir şekilde baş etmektedir.


Psikodinamik teorisyenlere göre, erteleme, çocukluk deneyimleri ve çocukluk çağı travmaları ile ilgilidir. Missildine (1964), erteleme hastalığının görev başarısıyla ilgili olduğunu ve bu hastalığın çocuk yetiştirme tarzından kaynaklandığını öne sürmüştür. Missildine (1964), çocukluk çağında ebeveynden sevgi ve onay almanın, bir görevi yerine getirmeye bağlı olmasıyla yetiştirilen çocuğun, çaresiz kaldığını ve görevi yerine getiremediğinde değersiz hissettiğini öne sürmüştür. Yaşamın ilerleyen yıllarında, kişisel değerlerinin ve yeteneklerinin değerlendirilmesini içeren görevlerle karşı karşıya kalan yetişkin, bu erken duygularını yeniden yaşama eğiliminde olmaktadır (8). Maclntyre (1964) ise, iki tipte ebeveyn tutumunun çocukta kronik erteleme davranışına yol açabileceğini öne sürmüştür. Aşırı izin verici tipte ebeveyne sahip çocuk, kendini düzenleme için gerekli otoriteden yoksun kalmakta, böylece zamanın baskısını deneyimleyememekte ve sıklıkla gerekli işlerin tamamlanma tarihlerini kaçırabilmektedir. Otoriter ve talepkar tipte ebeveyne sahip çocuklar ise, ebeveynine, yani otoriteye yönelik öfke duymaktadır. Bu çocuklar, benzer şekilde zamanın üzerlerinde kurduğu otoriteye de öfkelenecektir. Bu bağlamda, bağımsızlığını korumak pahasına başarısızlığı göze alarak işlerini erteleyecektir (8). Sonuç olarak, bu kişiler, kendileriyle ebeveynleri arasındaki erken çocukluk çatışmalarını anımsatan herhangi bir görevi yerine getirmekte zorlanacaktır.


Akılcı Duygusal Davranışçı Kuram’a göre erteleme, akla yatkın olmayan inanışların davranışa dönüştürülmesidir. İş yaşamında yapılan bir dizi çalışmada, çalışanların yapmak zorunda olduğu işler ile bağ kuramaması ve işleri akla yatkın bulmaması durumunda erteleme eğilimlerinin olduğu görülmüştür. Akılcı Duygusal Davranışçı kuramcıları Ellis ve Knaus (1977) ertelemeyi, irrasyonel düşüncelerden kaynaklanan duygusal bir rahatsızlık olarak görmektedir (10). Örneğin; Ellis ve Knaus'a göre (10), ertelemeye yol açan temel irrasyonel inançlardan biri, “değerli bir insan olduğumu” kanıtlamak için “bir işi iyi yapmalıyım” dır. Kaçınılmaz olarak, kişi bir işi yapamadığında, irrasyonel inançları benlik saygısında kayba neden olur. Dolayısıyla irrasyonel inançlar, işe başlamayı ve bitirmeyi ertelemeye sebep olur.


Ertelemenin olumsuz değerlendirilme korkusu ile ilişkili bulunduğu bir dizi çalışma bu bakış açısını desteklemektedir (11, 12). Örneğin, öğrencilerin ödevleriyle ilgili “Bu ödev, sadece yetersiz bir kişi olduğumu ortaya koyacaktır” diye bir düşünceye sahip olmaları, ödevi yapmaktan kaçınmalarına sebep olacaktır.

Mükemmeliyetçiliğin çeşitli psikopatolojilerde önemli bir rol oynadığı bilinmektedir. Flett ve arkadaşları mükemmeliyetçiliği ertelemenin temel nedeni olarak görmüştür ve mükemmeliyetçiliği kendine yönelik mükemmeliyetçilik, diğerlerine yönelik mükemmeliyetçilik ve toplum tarafından dayatılan mükemmeliyetçilik olmak üzere üçe ayırmıştır (13). Erteleme davranışı sergileyen kişiler, mükemmelliyetçilikle ilgili otomatik düşüncelere sahiptir (13). Palmer ve Gyllensten’ın (2008) vaka çalışmasına göre, negatif bir benlik ("Yetersizim") ve işleri kusursuzca yapma ihtiyacı birbiriyle ilişki halinde mükemmeliyetçiliği yansıtan karmaşık otomatik düşüncelere yol açmaktadır. Genellikle, işlerini sık sık erteleyen kişiler hem kendilerinin mükemmel olmaları gerektiğini hem de toplum tarafından mükemmel olmalarının beklendiğini düşünür (13).


Frost, Marten, Lahart ve Rosenblate’ e göre ise, mükemmelliyetçilik, yüksek kişisel standartlar, hatalara aşırı dikkat etmek, yüksek ebeveyn beklentilerinin algılanması, yüksek ebeveyn eleştirisinin algılanması, kişinin kendi davranışlarından şüphe duyması ve düzen ihtiyacı boyutlarından oluşmaktadır (14). Bu bağlamda erteleme, mükemmelliyetçiliğin hata yapma konusundaki aşırı endişe boyutuyla ilişkili bulunmuştur ve erteleyen kişilerin hatalara aşırı dikkat ettiği ortaya konmuştur.


Ertelemenin Sonuçları Nelerdir?

Ertelemenin ilk zamanlarda rahatlama sağlayabileceği; ancak sonraları öfke, pişmanlık ve kendini suçlama gibi ruhsal sorunları ve akademik başarıda düşüş, ikili ilişkilerde zorlanmalar gibi dış dünyayla ilgili sorunları artırabileceği düşünülmektedir (15, 16).


Çalışmalar, ertelemenin depresyon, anksiyete, stres ve yaşam kalitesinin düşmesi gibi ruhsal iyilik hali üzerinde olumsuz sonuçlara yol açtığını ve fiziksel sağlık problemlerine neden olduğunu ortaya koymaktadır (17, 18, 19, 20). Ek olarak, yapılan çalışmalarda, erteleme ve intihar eğilimi arasında da ilişki bulunmuştur (21).



Erteleme ile Nasıl Başa Çıkarız?

  • Kendi erteleme nedenlerinizi keşfedin.

  • Ertelemenize neden olan inançlarınızı değiştirin.

  • Kendi ajandanızı yapın. Kendi dikkat sürenizi ve enerjinizi tespit edin. Herkesin farklı çalışma stillerine ve molalara ihtiyacı olabilir.

  • Yapacağınız işi parçalara bölün. Büyük ve uzak bir hedef değil, kısa ve günlük hedefler koyun. Hatta saatlik!

  • İlham beklemeyin! Herkes çalışmak için ilham bekler, oysa ilham çalıştıkça gelir. Çalışmak için büyük bir ilham gelmesini beklemeden sadece ilk adımı atın.

  • Ertelemenin yararlarını ve zararlarını hesap edin.

  • Kronik ve günlük işlevselliğinizi bozan bir erteleme sorununuz varsa profesyonel bir destek alın…





Kaynakça

  1. Knaus, W. J. (1998). Do it now! break the procrastination habit (Rev. ed.). New York: J. Wiley.

  2. Lay, C. H. (1986). At last, my research article on procrastination. Journal of Research in Personality, 20(4), 474–495. https://doi.org/10.1016/0092-6566(86)90127-3

  3. Milgram, N. A., Batori, G., & Mowrer, D. (1993). Correlates of academic procrastination. Journal of School Psychology, 31(4), 487–500. https://doi.org/10.1016/0022-4405(93)90033-F

  4. Lay, C. H., & Brokenshire, R. (1997). Conscientiousness, procrastination, and person-task characteristics in job searching by unemployed adults. Current Psychology, 16(1), 83–96. https://doi.org/10.1007/s12144-997-1017-9

  5. Vestervelt, C. (2000). An Examination of the content and construct validity of four measures of procrastination.(Master of Arts). Carleton University, Ottawa, Ontario. Retrieved from https://curve.carleton.ca/125273f6-08fe-4b69-ae8c-3cb16a949f42

  6. Blunt, A., & Pychyl, T. A. (1998). Volitional action and inaction in the lives of undergraduate students: State orientation, procrastination and proneness to boredom. Personality and Individual Differences, 24(6), 837–846. https://doi.org/10.1016/S0191-8869(98)00018-X

  7. Senécal, C., Koestner, R., & Vallerand, R. J. (1995). Self-Regulation and Academic Procrastination. The Journal of Social Psychology, 135(5), 607–619. https://doi.org/10.1080/00224545.1995.9712234

  8. Ferrari, J. R., Johnson, J. L., & McCown, W. G. (1995). Procrastination and Task Avoidance. Boston, MA: Springer US. https://doi.org/10.1007/978-1-4899-0227-6

  9. Blatt, S. J., & Quinlan, P. (1967). Punctual and procrastinating students: A study of temporal parameters. Journal of Consulting Psychology, 31(2), 169–174. https://doi.org/10.1037/h0024413

  10. Ellis, A., & Knaus, W. J. (1977). Overcoming procrastination. New York: Scientific Research Publishing.

  11. Fritzsche, B. A., Rapp Young, B., & Hickson, K. C. (2003). Individual differences in academic procrastination tendency and writing success. Personality and Individual Differences, 35(7), 1549–1557. https://doi.org/10.1016/S0191-8869(02)00369-0

  12. Bui, K. (2007). Educational Expectations and Academic Achievement among Middle and High School Students. Education, (127), 328–331.

  13. Flett, G. L., Hewitt, P. L., & Martin, T. R. (1995). Dimensions of Perfectionism and Procrastination. In Procrastination and Task Avoidance (pp. 113–136). Boston, MA: Springer US. https://doi.org/10.1007/978-1-4899-0227-6_6

  14. Frost, R. O., Marten, P., Lahart, C., & Rosenblate, R. (1990). The dimensions of perfectionism. Cognitive Therapy and Research, 14(5), 449–468. https://doi.org/10.1007/BF01172967

  15. Knaus, W. J. (2000). Procrastination, Blame, and Change. Journal of Social Behavior and Personality, 15(5), 153.

  16. Van Eerde, W. (2000). Procrastination: Self‐regulation in Initiating Aversive Goals. Applied Psychology, 49(3), 372–389. https://doi.org/10.1111/1464-0597.00021

  17. Beutel, M. E., Klein, E. M., Aufenanger, S., Brähler, E., Dreier, M., Müller, K. W., … Wölfling, K. (2016). Procrastination, Distress and Life Satisfaction across the Age Range – A German Representative Community Study. PLOS ONE, 11(2), e0148054. https://doi.org/10.1371/journal.pone.0148054

  18. Sirois, F. M., & Tosti, N. (2012). Lost in the Moment? An Investigation of Procrastination, Mindfulness, and Well-being. Journal of Rational-Emotive & Cognitive-Behavior Therapy, 30(4), 237–248. https://doi.org/10.1007/s10942-012-0151-y

  19. Tice, D. M., & Baumeister, R. F. (1997). Longitudinal Study of Procrastination, Performance, Stress, and Health: The Costs and Benefits of Dawdling. Psychological Science, 8(6), 454–458. https://doi.org/10.1111/j.1467-9280.1997.tb00460.x

  20. Van Eerde, W. (2003). A meta-analytically derived nomological network of procrastination. Personality and Individual Differences, 35(6), 1401–1418. https://doi.org/10.1016/S0191-8869(02)00358-6

  21. Klibert, J. J., Langhinrichsen-Rohling, J., & Saito, M. (2005). Adaptive and Maladaptive Aspects of Self-Oriented versus Socially Prescribed Perfectionism. Journal of College Student Development, 46(2), 141–156. https://doi.org/10.1353/csd.2005.0017

Hozzászólások


bottom of page