top of page

Stres Farkındalığı



Uluslararası Dünya Stres Farkındalığı Gününden Herkese Merhaba!

Dünya Stres Farkındalığı Günü hayatımızdaki stres faktörlerini belirlemek ve azaltabilmek adına farkındalık yaratmayı amaçlayan bir gündür. Günlük yaşamın bir parçası olan stres sözcüğü Latince ‘estrictia’dan gelmektedir. Stres, 17.yy’da felaket, bela, keder, dert anlamlarında kullanılmıştır. 18 ve 19.yy’da anlamı değişerek güç baskı gibi zor anlamlarda objelere, ruhsal yapılara ve organlara yönelik olarak kullanılmıştır. (1).

Selye stres kavramını, tıpkı bir yaşam olayı sonucunda vücutta organların çalışması, kasların gerilmesi ve gevşemesi gibi normal ve gerekli bir süreç olarak açıklamaktadır (1). Yani stres vücudumuzun çeşitli olaylardan etkilenerek fiziksel ve psikolojik tepkilerle kendini ortaya koymasıdır. Stresle karşılaşılan her yeni durumda kişinin ruhsal ve fiziksel sınırları zorlanır ve bu zorlanma sonucunda organizmanın duruma uyum sağlamak için gösterdiği reaksiyonlar stres tepkisi olarak adlandırılır (2).


Günümüzde yaşam şartlarının hızlı bir şekilde değişmesiyle beraber insan vücudu gelişen ve değişen yaşam şartlarına uyum sağlarken sıklıkla stresle karşı karşıya kalmaktadır. Günlük yaşamda karşı karşıya kalınan stres kişilerin iyilik halinin yanı sıra günlük yaşamdaki işlevselliklerini de önemli ölçüde etkileyebilmektedir.

Yaşam içinde birden fazla faktör stres kaynağı olarak karşımıza çıkabilir. Mesleki süreçler, okul değişikliği, üniversiteye başlamak, hastalıklar, maddi zorluklar, ilişki zorlukları gibi çevresel faktörler ya da kaygılı mizaca sahip olmak, belirsizliğe karşı tahammülsüzlük, ya hep ya hiç tarzı düşünceler gibi kişisel faktörler stres kaynakları olabilir. Stresi her birey aynı koşullarda, aynı şekilde ve aynı şiddetle deneyimlemez. Okul yaşamı, evlilik, boşanma, sevilen birinin kaybı, emeklilik, doğum, işten çıkarılma gibi yaşam olayları kimi bireylerde yüksek stres yaratabilirken kimilerinde yaratmayabilir. Bazı insanlarda stresin etkisi kısa süreli olurken bazı insanlarda ise uzun süreli etkiler görülebilir (2).


Stres belirtilerini fark etmek, stresle baş etmek adına önemli bir yere sahiptir. Stresin kendine özgü fiziksel, duygusal, zihinsel ve sosyal olmak üzere belirtileri vardır. Bunlardan bazıları şu şekildedir;


Fiziksel Belirtiler: Baş ağrısı, düzensiz uyku, çene kasılmaları, sırt ağrıları, hazımsızlık, aşırı terleme, iştahta değişiklik, öfke patlamaları.

Duygusal Belirtiler: Kaygı veya endişe, depresyon, ruhsal durumda değişiklikler, asabilik, gerginlik, aşırı hassasiyet, saldırganlık, güvensizlik hissi.

Zihinsel Belirtiler: Karar vermede güçlük, unutkanlık, düşük verimlilik, hatalarda artış, zihin karışıklığı, muhakemede zayıflama.

Sosyal Belirtiler: İnsanlara karşı güvensizlik, başkalarını suçlama eğilimi, randevulara katılmamak, fazla savunmacı tutum (1).


Stres sırasında bedende neler olur?

Selye, stresli durumlarda vücudun verdiği tepkileri üç aşamalı olarak ‘Genel Adaptasyon Sendromu’ adı altında anlatmaktadır. Alarm aşamasında birey stres kaynağı ile karşılaştığı durumda sempatik sinir sistemi harekete geçer ve bedeni savaş ya da kaç tepkisi adı verilen bir tepki ortaya koyar. Bu tepki sırasında bedende oluşan fiziksel ve kimyasal değişmeler sonucu kişi stres kaynağından kaçmaya ya da onunla yüzleşmeye hazır hale gelir. Bu durumla beraber adrenalin salgılanabilir, kalp atışları hızlanabilir ve terleme ya da göz bebeklerinin büyümesi gibi bir dizi bedensel değişim gerçekleşebilir. Direnme aşamasında birey stres kaynağına uyum sağlamaya ya da direnmeye çalışır. Uyum sağlandığı takdirde tüm bedensel değişimler normale döndüğü gibi bu aşamada kaybedilen enerji de yeniden kazanılmaya başlanır. Kalp atışı düzene girer, kas gerilimi azalır. Kişi direnme aşamasında devam ederse bedeni strese karşı koyabilmek adına tüm kaynaklarını kullanmaya devam eder. Tükenme aşamasında, direnme aşamasında uyum sağlanmadığı ve direnmeye devam edildiği takdirde gerilim kaynaklarındaki artış devam eder ve sapmalar yaşanır, uyum sağlanamaz ve organizma stresle başa çıkamaz. Kişi tükenmiş bir vaziyettedir ve stres kaynağı hala orada olur (2).


Stres yönetimini yapabilmek için farkındalık önemli bir yere sahiptir. Stresle karşı karşıya kalındığında etkili baş etme yöntemi kullanıldığı takdirde stres en aza inebilir ve kontrol altına alınabilir. Stres yönetimi, stres ya da çatışmayı yönetme, küçültme, bireyin daha mutlu, sağlıklı, dengeli yaşam sürmesini sağlar.


Fizyolojik olarak stresin yarattığı olumsuz etkiyi kas gevşetme tekniği ile azaltmak mümkün olabilir. Meditasyon ve yoga da fiziksel rahatlığı sağlayan yöntemlerdendir.


Davranışsal olarak zaman yönetimi teknikleri, kişinin stresini kontrol altında tutmaya yardımcı olabilecek yöntemlerdendir. Dağınıklığın azaltılması, görev listesi kullanmak, sosyal bağları güçlendirmek, psikoterapi almak işe yarayabilir.


Psikoterapide kullanılan çeşitli tekniklerle beraber kişi, içerisinde bulunduğu durumu ve olayları algılama biçimini değiştirerek, kendi bilişsel süreçlerini tanıyarak ve üzerinde çalışarak stresin yarattığı olumsuz etkiyi azaltabilir. Bunların yanında kendini anlama, öz yönetim (daha iyi organize olma), iyi sosyal ilişkiler geliştirme, uyku hijyenine özen gösterme, gevşeme teknikleri stres yönetiminde yararlanılabilecek unsurlardandır (2).

Bunun dışında son zamanlarda yaygın şekilde kullanılan, temeli Kabat-Zin ve arkadaşları (1992) tarafından atılan ‘Farkındalık Temelli Stres Azaltma Programı’nın (FTSAP) stresi azaltma üzerinde etkili olduğuna dair araştırmalar mevcuttur. Üniversite öğrencileri ile yapılan bir araştırmada 8 oturumdan oluşan ve 90 dakika süren programda nefese odaklanma, farkındalık meditasyonu, beden farkındalığı ve şimdi ve burada olma yöntemleri kullanılmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin stres düzeylerinin anlamlı düzeyde azaldığı görülmüştür (3). Whitebird ve arkadaşları (2012) Diyabetli hastalarla yaptıkları bir araştırmada FTSAP’nın hastalığa uyumu kolaylaştırdığını, aile bakım vericilerinin stres ve depresyon yüklerini azalttığını bulmuşlardır (4).


Özetleyecek olursak stres, hayatımızın her alanında bizlere eşlik edecek olan olağan bir durumdur. Stresin olumsuz etkilerini azaltmak ve stres yönetimini işlevsel bir şekilde sağlayabilmek için stres belirtilerini tanımak ve bu konuda farkındalık kazanmak en önemli adımlardandır. Bireysel olarak stresle baş etmekte zorlandığınız durumlarda psikolojik destek alabilir, bir uzman eşliğinde stres etmenlerinize ve stres tepkilerinize yönelik gereksinim duyduğunuz değişiklikleri gerçekleştirebilirsiniz.


Kaynakça


1. Güçlü, N. (2001). Stres Yönetimi. Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi, 21(1).


2. Yasemin, Ö. & Karabulut, A. B. (2018). Günlük Yaşam ve Stres Yönetimi. Türkiye Sağlık Bilimleri ve Araştırmaları Dergisi, 1(1), 48-56.


3. Demir, V. & Demir, A. (2018). Üniversite Öğrencilerinde Stres Azaltmaya Yönelik Bir Program: Bilinçli Farkındalık. Eğitim ve İnsani Bilimler Dergisi: Teori ve Uygulama, 9(17), 55-78.


4. Körükçü, Ö. & Kukulu, K. (2015). Beden-Zihin-ruh Bütünlüğünü Korumaya Yönelik bir Program: Farkındalık Temelli Stres Azaltma Programı. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 7(1), 68-80.








Comments


bottom of page